Çarşamba, Şubat 16, 2011

Haykırdım, Denizden Başka Duyan Olmadı...

Değişsin istediklerini değiştiremedin, çünkü başta sen değişmedin. Gelsin istediklerini getiremedin, çünkü başta sen gitmeyi beceremedin. Şimdi oturmuş ağlıyorsun, yorulduğundan şikayet ediyorsun ya, hakkın yok... çünkü hayatında olan biten her şeyin sorumluluğu senin.
Söylemezse ne hissettiğini nereden bileceğim diyorsun... Peki ya sen, sen söyledin mi? Bu korkaklık iliklerine kadar işlemişken, nasıl anlatacaktın ki... nasıl diyecektin, gel yanıma, seninle ağlamak istiyorum diye?
Korkmakta haklı olduğunu düşünüyorsun ya... Öyle bile olsa değmez miydi çabalamaya, zaten varmayacak mı sanki her şey olacağına...?
Şimdi koş git o denizin, o kenarına... Git oraya, bağır, çağır, anlat denize derdini... Deniz de dinleyecek belki seni, peki deniz yardım edebilecek mi? Deniz gibi dinleyecek ve üstelik cevap da verebilecek birine gitmek daha iyi değil mi?
Sevmekten korkmuyorsun biliyorum, yaralanmaktan korkuyorsun yeniden... Reddedilmek değil umutlarını yıkan, yalnızlığa döndüğünü yeniden görmek...
Kadınlığını hissetmek için ihtiyacın yok, bir erkeğe. Ama erkekliğini hissettiğin omuzda dinlenmen gerek. Boş iltifatlar değil duymak istediklerin, biliyorum. Dolu dolu bakan gözlere dokunmak...
Ve yanında birisi olması gidermiyor bu yalnızlık hissini, biliyorum. Yanında 'bir'isi olmalı illa ki.