Pazartesi, Mayıs 14, 2007

Yeniden başlamak...

Son derece anlamsız bir anlamın arayışıyla boğuşurken, hali hazırda kaybolmuş bir çocuğu ikinci kez (ve ardından defalarca) kaybetmekten başka bir şey değildi benimkisi.
Kabul ediyorum... Oturduğu yerde dahi sızlayıp-inlemekten başka bir işe yarayamayacağını düşündüğüm, bir ağacın gövdesinden çıkıp toprağa sıkıca sarılmış iki köke benzettiğim, zavallı, güçsüz bacaklarımı peşinden koşturabilmesi bir mucizeydi elbet. Ancak öte yandan, ardında oradan oraya koşturup-savrulup durduğumu ve adını çağırmaktan çatallaşmış fakat hala gür bir sesle haykırdığımı farkedemeyecek kadar önündeki bomboşlukla ilgili olması acınasıydı. Hayır, benim için değil...kendisi için.
O'nun yakıcı yalnızlığıyla, çok zor bir anda yüzleşmesini arkadan izlemek her ne kadar canımı yakacak olsa da, O'nu kendi seçimleriyle başbaşa bırakarak dönüyorum öz yaşamıma...
Artık yeni çocuklar kaybetmeyeceğim, elimde tutmakta olduğum hiçbir değeri yeni anlamsız arayışlar uğruna heba etmeyeceğim ve yaşadığım her anı zevk ve gururla taşıyacağım yeni "öz yaşamım"a dönüp, yeniden ve en baştan başlıyorum kendimi sevmeye.
"Geçmiş olsun" dileklerinizi, doğumgünü ve yılbaşı hediyelerinizi kendinize saklayın... Bugünden itibaren başkalarından gelecek "söz ve güzellikler" ile mutlu olmaktansa, yağmuru izleyebiliyor, duyabiliyor, koklayabiliyor ve hissedebiliyor olmanın ne tür bir lütuf olduğunun tadına varmayı yeğliyorum.
Herhangi bir kocanın zayıf kadını olmaktansa, güçlü sözcüklerin peşi sıra yürüyen yalnız bir anne olmayı seçiyorum... Kelime be(ö)beklerin annesi.

Hiç yorum yok: