Pazar, Aralık 29, 2013

Özel(liksiz) Günler

Kaloriferin önünde duran koltuğa giydirilmiş ıslak kaban gibi kokuşmuş hisler içerisindeyim bu aralar okuyucu… anlıyor musun? Anlatabiliyor muyum? Anlayabiliyor musun beni?
Hahahaha! Yok be oğlum… Ne hissedeceğim öyle şeyler ben. Maksat senin huzurunu kaçırmak.
Tamam, tamam… hadi gel. Öpeyim de geçsin.
Bodoslama konuya gireceğim müsaadenle okuyucu, tamam mıdır?
Eyvallah, gözümsün.
Ben yine anlam veremediğim şeylerden bahsetmek üzere buralara geldim şekerim…
Şimdi yeni yıl geliyor ya, her taraf kırmızı donlarla donandı filan… Takvimde bir rakam 365 gün ve 6 saatlik bir süre için değişiyor diye kutlama yapmak neden? Yani ne bileyim, hediye almak filan süpersonik bir şey bir taraftan ama… İkinci bir emre kadar (?) 2013 değil de 2014 diyeceğiz diye birbirimize neden hediye alalım lan?
Hee, yeni yıl…
Oldu.
Benim için yıl daha bitmedi ama n’aber? 19 Mart’ta gireceğim ben yeni yıla mesela… sen ne zaman gireceksin?
Buradan da bildiriyorum ki, doğum günü harici de hiçbir (sözde) özel günün, özel olduğunu düşünmüyorum gerçekten. Anlamıyorum çünkü… bilmemkaç milyar insanın aynı anda hoplayıp zıplaması kulağa geldiği kadar da özel değil ki, herhangi bir Cumartesi gecesi işte…
Mesela, “Bugün günlerden Pazar olduğu için sana bu hediyeyi almayı uygun buldum, çünkü önümüzdeki haftanın çok iyi geçmesini istiyorum!” diye gelse birisi gece yarısı, ne tepki verirdin? Ben mi? Ben tabii ki hediyeyi kabul eder ve “Bana aşık olduğunu istediğin zaman itiraf edebilirsin, böyle yol yapmana lüzum yoktu.” filan derdim sanırım. İşte benim kanaatimce yeni yıl ve diğer tüm “özel günler” de böyle şeyler. Yani tam olarak bu değil, ama bunun gibi… biraz daha geniş kapsamlı, bu sefer o yolu kendimize yapıyoruz : “Bütün sene öküz gibi çalıştın, yoruldun ve bundan sonraki günlerin hep böyle şahane olabilir… bunu hak ediyorsun bebeğim!”
Sen aksini düşünüyorduysan da kusuruma bakma artık.

Hadi “iyi seneler!” filan… 

Hiç yorum yok: