Pazar, Ekim 09, 2005

ölüm döşeğinde bir baba..

Merhaba;
Nereden ve nasıl başlamam gerektiğini bilemiyorum, ama bir şeylerden başlamalıyım artık...Suskunlukla geçen bir ömrü konuşarak bitirmeliyim.Çünkü insanlar beni (sürekli sustuğum için) yanlış tanıdılar.Artık kendimi onlara tanıtmalı, ifade etmeliyim, sanırım...
Önceliği çocuklarıma veriyorum.Sizi daima sevdim; bunun karşılığını hiç göremedim, hoş beklemiyordum da...Ama her insan gibi ben de babalığımı birazcık olsun tatmak isterdim doğrusu.Size ilgi gösterememiş, hatta bazen sinirlenip.... Neyse boşverin.Kısacası sizi çok sevdim.Belki bu ilgisizliğimin sebebi benim babamdır biliyorsunuz ya ben de babamdan hiç ilgi görmemiştim ve daha pek çok kötü anım var ona dair... Size babam gibi bir baba olduğum için çok üzgünüm!..
Ve Mine Hanım;
Hala sizi ilk gördüğüm, tanıdığım günkü o güzel çiçek olduğunuz için teşekkürler.Fakat size hep hayalini kurduğunuz o güzel, o mutlu yuvayı veremediğim için özrü bir borç bilirim.Sizi taparcasına büyük bir aşkla sevdiğim bir gerçek, ama itiraf etmeliyim ki; her konuda olduğu gibi evliliğimde de (farkında olmadan) babamı örnek almam çok aptalcaydı!..
Bilerek ve bilmeyerek yaptığım tüm hatalar için özür dilerim...Görüyorum ki hayatımda işlerimden başka hiçbirşeyi önemsememişim.Yani gerçekten önemli olan şeyleri hep ikinci plana atmışım...Bu hataları hiç yapmamayı yada en azından daha erken farketmeyi dilerdim, ama artık zamanım doldu ben gidiyorum; umarım benden sonraki hayatınız benimle olanından çok daha huzurlu ve de mutlu geçer...Bunca yıl bana katlandığınız için ve şu anda yazdıklarımı okuma büyüklüğünü gösterdiğiniz için teşekkür ederim.


Sevgiler, saygılar...

1 yorum:

Unknown dedi ki...

yani.. ben bekliyorum bakalım.. ama.. bunu ya da beni ciddiye almaya ne gerek var be güzelim.. sadece bi hikaye işte.. :)