Okuyucu,
nasılsın? Tamam. O halde biraz daha benden bahsedelim. Kabul edin, beni çok
seviyorsunuz.
Hani
şu “önce kendini sevmekle başla” safsatası var ya… Hah! İşte onu çok ciddiye
almış olmalıyım hayatımın bir döneminde. Kendime bayılıyorum. Aşığım. İmkanı
olsa gider, kendimle evlenirdim. O derece, evet.
Tamam,
harikayım… muhteşem bir insanım filan ama şöyle bir sorunum var; çok fazla
hissediyorum. Yani, gerçekten. Kaldırabileceğimin çok ötesinde, her şeyi, en
ince detayına dek hissediyorum. Bazen acıyor. Ve evet, bunu da çok fazla
hissediyorum. Mesela bu yazının çok eğlenceli ve komik olması gerekiyordu, ama
hayvanın biri özür diledi benden geçenlerde. Maalesef son aylarda haddinden
fazla özür duymaya başladım ve bu konuda da yazacağım… belki de bu yazı yerine
onu yazmalıydım sence, değil mi? Bilemiyorum. Ama şu anda bunu yazmak
istiyorum. Başlıktan da anlayacağın üzere her şey benimle ilgili ve istediğim
şeyden bahsedebilirim.
İşime
karışma okuyucu, senin çok götün kalktı.
Her
neyse, bu aralar çok fazla özür dilendi benden. Diğerlerini kaldırabildim ama
şu bahsettiğim ibişin özrünü kaldıramadım. Çok fazla geldi. Çok fazla hissettim
yine. Peh!
Biraz
dertleşelim mi? Anlatacak bir sürü insan var, ama ben sana anlatmak istiyorum
okuyucu. Sen de bana taptığına göre, okumak zorundasın. Fikir ve öneri almak
değil, anlatmak peşindeyim şu anda çünkü. Bu arada belirtmek zorundayım ki, bu
yazıda adı geçen okuyucu benim. Yani kişisel almayın, yok ille alacaksanız da
ben olduğunuzu unutmayın. Harika! Bütünleştin benimle, mutlu musun? Eminim
mutlusundur. Senin yerinde olsam –olmak istemem ama yine de olsam- ben çok mutlu
olurdum. Hahahaha! Birazcık muhteşem olduğunun farkına var ve bu anın tadını
çıkar okuyucu. Haa kafan karışmasın diye belirtiyorum, bu defa sana söyledim.
Ne?
Özür meselesi mi? Ha… evet. Boşver, daha sonra ilgilenirim. Harika bir insan
olduğumu hatırlayınca… Hayır, konuyu silip atmadım. Odağımı değiştirip, mutlu
oldum yine. Senin için de seviniyorum okuyucu… Kusursuzluğa dokunduğun için.
Saçmalama
lütfen… tabii ki dalga geçiyorum. Aslında yukarıda söylediklerimin tam tersi
olabilirim, sanırım. Çok fazla hissetmek meselesi dışında. Kendimi çok sevdiğim
de doğrudur. Ama o kadar. Bokunu çıkarmayın hemen. Ayrıca evet fırsatını
bulursam şımarabilirim ve fakat beni ben şımartmazsam, gelip sen mi
şımartacaksın? Hadi oradan.
Al
buyur, hadi… sıkıldım. Bitirmiyorum bu metni, böylece bırakıp gideceğim…
O
dediğin de sana benzer ayrıca!
Ne
haliniz varsa görün anasını satayım.
Bitti.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder