Benim
sağduyum çok yüksek sesle konuşan, güçlü, korkunç, acımasız ve inanılmayacak
ölçüde dürüst bir kaltak. Ben onun bu psikopat tavrını anlayabiliyor ve
anlamakla da kalmayıp destekliyorum. Bu şekilde, onun yönlendirmesi ile de
ilerlemeye devam edeceğim… ve bunun için de hiç kimseden özür dileyecek
değilim.
Neticede
doğru ile yanlışı ayırt edebilme yetisinden bahsediyoruz. Öyle ise doğru olan,
doğrudur. Ya da bir şey doğru değilse, doğru değildir. Kafan karıştı değil mi?
Hahaha! Dur, dur… anlamadıysan diye açıklama gereği duydum okuyucu, “şair bu
dizelerde bayrağa sesleniyor”… Of! Çok seviyorum bu kalıbı. Her yerde, her şey
için kullanasım var… kusuruma bakma. Neydi? Hah! Kelime oyunu yaptım ulan işte,
yazıda anlaması güç tabii, tonlamak lazım okurken. Aklında olsun.
Oğlum
ben kafayı dürüstlük fikriyle bozdum, resmen yani. Kendine saklama gereksinimi
duymadığın şeyler genellikle doğrudur diyorum. Doğru yapmışsındır ve bunu
diğerlerinin bilmesinde de herhangi bir sakınca olmaz. Yok, gizlemeye karar
verdiysen kesin bir bokluk var o işte. Örnek, mörnek uğraştırma şimdi… Bu
dediğim gibi bir şeyler var, oluyor. Başkaları da var elbette ama sen de
biliyorsun işte okuyucu, beni yorma şimdi gece gece… Bu saatte felsefe mi olur
Allah aşkına ya?
Ama
onu bunu bırak da sağduyu candır lan… vallahi bak. Neyi, nasıl yaparsan sana ne
şekilde geri döneceğini istisnasız her defasında söyler, uyarır. Dinlemiyorsan
aranıyorsun demek bence. Ben hep dinlerim. Hatta bazen öyle bir bağırıyor ki
kevaşe, bildiğin benim sesimi bastırdığı oluyor. Kontrol onda. O konuşuyor
çoğunlukla. Ama konuşsun zaten, konuşmalı. Benden çok ileride o… hep olmak
istediğim yerde. O halde, kontrolü devretmek gerektiğinde, bunu yapabileceğim
en doğru karakter de o.
Al…
gene verdi kararını. Ama itiraf edeyim bu defa birazcık tırstım. Şüphelendim.
Yok
yok okuyucu… kontrolü külliyen vermeyelim. Hep birlikte alınsın kararlar, ama
sağduyu gözetiminde. Olur, değil mi?
Olur,
olur.
Doğru…
olmadı mı?
Bak;
çok güzel oldu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder